Azerbaycan ve Ermenistan: Barışa Doğru Giden Adımlar

Geçtiğimiz Nisan ayında Azerbaycan Savunma Bakanlığı kaybolmuş Azerbaycan askerinin Ermenistan tarafınca esir alındığını duyurdu. Yakalanan iki askerden biri – Akşin Bebirov ülke sınırını yasa dışı yollardan geçmek, ateşli silah ve mühimmat kaçakçılığı yapmaktan 11 yıl 6 ay hapis cezası aldı. Diğer asker Hüseyin Ahundovun ise Gafan şehrindeki “Zengezur Bakır-Molibden Kombinatı” bekçisi Hayrapet Meliksetyanı öldürdüğü belirtiliyor. Hüseyin Ahundovun soruşturması halen devam etmekte. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, Ermenistan Başsavcılığının iki asker ile ilgili verdiği kararı “uydurma” olarak nitelendirmiş ve geri iade talep etmiştir. Aynı gün sosyal medyada askeri üniformalı bir gencin eli kolu bağlı şekilde kanlar içinde dövüldüğü görülüyor. Hüseyin Ahundovun esir tutulması ve işgence görmesi sebebile Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, Ermenistan’ı 1949 tarihli Cenevre Sözleşmelerini, Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Uluslararası Sözleşmeyi (CERD) ve uluslararası insani ve insan hakları hukukundan kaynaklanan diğer uluslararası yükümlülükleri ihlal etmekle suçladı.

Nisan ayındaki esir asker krizi devamında Mayıs ayında Ermenistan Silahlı Kuvvetlerinin Zod yönünde provakasyon saldırıları ile sonuç buldu. 10-11 Mayıs’ta süren saldırılar sonucu bir Azerbaycan askeri yaralanmış, biri şehit olmuştur. Barış sürecinde patlak veren bu saldırılar Ermenistanın hala barış konusunda isteksiz olduğunu belirtiyor. Ermenistan ikinci Karabağ Savaşından bu yana ülkeiçi bir çok fikir ayrılıkları ile bölünmüş durumda. Aşırı sağcı Ermeniler yeniden savaşa girilmesini desteklerken, başbakan Nikol Paşinyanın barış sürecine olumlu bakması Ermeni medyasında kendisine tepki topluyor. 14 Mayıs’ta Avrupa Birliği Konseyi Başkanı tarafından düzenlenen Brüksel formatındaki toplantıda Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ikili barış anlaşması taslağının mutabakata varılması amacıyla bir araya geldi. 9 aylık süre boyunca çeşitli gerekçelerle ertelenen toplantı her iki taraf için olumlu sonuçlandı. Mayıs ayındakı çatışmalar ve esir askerler ile ilgili müzakereler gerçekleşmiş ve esirler ile ilgili gerekli detaylara değinilmiştir. Normalleşme sürecinde her iki taraf sınırların belirlenmesi ve yeniden iletişimi tesis etmek için kendi görüşlerini dile getirmiş ve bu süreçte her iki tarafın karşılıklı toprak bütünlüğünü ve egemenliğini tanıması, mayınlı alanların temizlenmesi hususunda işlerin hızlandırılmasının gerekli olduğu kanısına varılmıştır.

Uluslararası hukuka uygun bir şekilde her iki taraf kalıcı barış için sorunlarını çözmeye hazır. Azerbaycan Batı medyasının çeşitli müdahelelerine rağmen Zengezur konusunda ısrarcı ve bu sorunu Ermenistanla karşılıklı müzakere ile tamamen uluslararası hukuka uygun şekilde çözmeye devam edecek. Geriye dönüp baktığımızda son üç yılda yaşanan çatışma ve krizlere rağmen Azerbaycan ve Ermenistanın barış için adımlar atması bölgesel açıdan çok önemli bir ilerleme. Ermenistan başbakanı 14 Mayıs görüşmesinde Karabağ’ın Azerbaycana ait olduğunu vurgulayarak Karabağdaki Ermenilerin güvenliğinin temin edilmesi halinde barış için hazır olduğunu bildirdi. Savaş sonrası yaşadığı ekonomik krizi atlatabilmek için Ermenistan’ın Azerbaycan ve Türkiye ile sınırları açması ve her iki ülke ekonomik kapsamda ortak anlaşmalar sağlamalıdır. Denize çıkışı olmaması dezavantajı nedeniyle Ermenistan yıllardır kendi etrafından geçen demiryolu hatları projelerinden nasibini alamamakta ve bölgedeki ticari ortaklıkların içinde yer alamamaktadır. Eğer Karabağ ve Zengezur konusunda net bir açıklığa kavuşulursa Ermenistan hiç şüphesiz bölgedeki ekonomik kardan faydalanacaktır. Bunun yolu ise Azerbaycan’ın toprak bütünlüğüne saygı duymak ve meseleye karşı taraf kadar istekli olmaktan geçiyor.

Tuncay Guliyev Koç Üniversitesinde Lisans çalışmalarını sürdürmektedir. Ana dili Azerice olan Tuncay, ileri seviyeside İngilizce ve Türkçe bilmektedir Tuncay'ın akademik ilgi alanları; Diplomasi, Azerbaycan dış politikası, Azerbaycan-İran ilişkileri, Kafkasya ve İran siyasi tarihi ve siyasi felsefe olarak öne çıkmaktadır. [ View all posts ]

Comments

Be the first to comment on this article

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Go to TOP