Libya’nın Diktatörlükten Başarısız Devlete Geçişi: Suçlu NATO mu?

2011’de yaşanan Libya İç Savaşı, Libya’daki siyasi ve toplumsal düzeni sonsuza dek değiştirdi. Ayaklanma, kırk yıllık bir diktatör olan Muammer Kaddafi’nin devrilmesine ve ölümüne yol açtı. Bugün ise, iç savaştan 11 yıl sonra, Libya’nın devrim sonrası demokrasiye geçişi çatışma ve istikrarsızlık nedeniyle engellenmiş bulunuyor. Libya, İslami ayaklanmalardan, çatışmaların yayılmasından, aşiret düşmanlıklarından ve insani krizlerden tehditlerle karşı karşıya. Ülke, milis grupları arasında yoğun ve devam eden çatışmalarla etnik çizgiler boyunca bölünmüş durumda. Milis grupları arasındaki yoğun ve devam eden çatışmalar, Libya’daki etnik bölünmeyi daha da derinleştirmeye sebep oluyor. Ülkeye kendi çıkarları doğrultusunda artan dış müdahale ile Libya, tüm çıkar grupları arasında barışçıl bir çözüme ulaşamıyor. BM uzmanları, Libya’da siyasi çözümün yakın gelecekte ulaşılamaz olduğunu belirtiyor. Statükoda verimli bir değişiklik elde edemeyen Libya, başarısız bir devlet olarak tanınma yolunda. Bu devrim, özgürlük ve kendi kaderini tayin etme inancı tarafından yönlendirildi. Bu ideallerle gerçekleştirilen devrim, bugün Libya’nın nasıl bu konuma geldiği sorusunu gündeme getiriyor. Bu yazı, NATO’nun 2011 yılında Libya’da yürüttüğü operasyona ve Libya’da bir ulus devlet inşa edilememesinden dış müdahalenin sorumlu olup olmadığına değinecek.

VOX

NATO: İnsani Bir Müdahale mi?

İnsani müdahale yoluyla insan haklarını koruma ve sürdürme sorumluluğunu üstlenme inancı, beyaz adamın medeniyeti geri kalmış bir topluma getirme sorumluluğunun modern olarak yeniden ifade edilen kavramıdır. Bu, üçüncü dünyanın yeni dünya düzeninin ideallerine ulaşmasına yardım etme bahanesiyle kendi çıkarlarına hizmet eden emperyalist güçleri savunmak için kullanılan bir argüman olarak karşımıza çıkıyor. NATO’nun üstlendiği bu sorumluluk gerekli değildi; Libya davasını ilerletmek için hiçbir zaman dış müdahaleye gerek yoktu. Mısır ve Tunus’taki diktatörlüklerin devrilmesindeki başarı, Libya’nın ancak dış müdahalenin yardımıyla tamamen özgürleşebileceği iddiasını aksini ispat ediyor.

NATO’nun Libya’ya müdahalesinin sözde insani müdahale bahanesi altında yapılmadığı açıktır. NATO, ekonomileri büyük ölçüde turizm ve dış yardıma bağımlı olan Mısır ve Tunus ülkelerine hiçbir zaman müdahale etmedi. Buna ek olarak, Suriye halkı Libya’dan çok daha acımasız ve insanlık dışı insan hakları ihlalleri yaşamasına rağmen, NATO Suriye’ye müdahale etme konusunda hala isteksizdir.  NATO Libya’daki hatasından ders alabilir miydi? Pek olası değil. Libya ve Suriye arasındaki basit fark, NATO üyelerinin ulusal çıkarlarıdır. Libya, dünyanın en büyük dokuzuncu petrol rezervine sahip olan dünya enerji piyasasında önemli bir aktördür. NATO’nun amacı, petrol rezervlerine ve Libya’daki büyüyen doğal gaz endüstrilerine kolay erişim sağlamak için Kaddafi’yi ve korumacı politikalarını elden çıkarmaktı. Bu nedenle Libya, Batılı güçlerin en son askeri silahlarını test etmeleri ve silah tedariki için yeni bir pazar yaratarak askeri sanayi kompleksine hitap etmeleri için bir oyun alanı haline geldi.

Hazırlıksızlık mı yoksa amaç kasıtlı istikrarsızlık mı?

NATO’nun çatışma sonrası için bir eylem planı öngörememesi veya inşa edememesi kısmen Libya’daki koşullardan ötürüdür. ABD, Irak ve Afganistan’da gerçekleştirdiği operasyonlarıyla Ortadoğu’daki siyasi kültüre yabancı değil. Osmanlı İmparatorluğu, İtalyan sömürgeciliği ve diktatörlüğüne dayanan baskılar içinde doğan Libya halkının, ayrıntılı bir çerçeve, uyum süreci veya modern kurumların inşasına yardım etmeden demokratik ilkeleri benimseyebileceğini düşünmek saçmadır. Demokrasinin ve yeni dünya düzeninin önderleri olarak ABD ve müttefikleri operasyona asla izin vermemeleri gerekirdi; tabii eğer çatışmanın sonuçlarıyla ilgilenme niyetleri olmasaydı.

Tarih her zaman tekerrür eder; NATO, eylem planı olmadan bir ülkeye müdahale etmeden önce Irak, İran ve Afganistan’da yaptığı korkunç hatalardan ders almalıydı. Bu nokta, NATO üyelerinin istikrarlı veya demokratik bir Libya kurmakla ilgilenmediklerini, ancak vatandaşları koruma kisvesi altında Kaddafi’den ve Batı karşıtı politikalarından kurtulmak için alternatif motiflerle meşgul oldukları gerçeğini kanıtlıyor. İstikrarsız bir Libya, çok uluslu petrol şirketlerinin, hukukun üstünlüğünden veya halkın dikkatinden herhangi bir yan etki olmadan Libya’nın kaynaklarını çalmaları için bir oyun alanıdır.

The New York Times

İleriye bakış: beklentileri yeniden ayarlama

Suçu daha büyük bir güce yükleme konusunda insani bir eğilim var. Bu suçlama, Libya’da sürekli dış müdahaleli göz önüne aldığımızda doğruluk payı var. Maalesef yeni sömürgeci düşüncenin dezavantajı bu suçlamaya tutunmanın çoğu zaman ilerleme ve uzlaşma sürecini engellemeye hizmet etmesidir. Libya’daki tüm koşullar için yabancı güçlere sorumluluk yüklendiğinde, Libya halkı çöküşlerinin statükoyu nasıl mümkün kıldığını ve kolaylaştırdığını objektif olarak göremiyor.  

NATO’nun amacı basit bir insani operasyon olarak lanse edildi. Kaldı ki o da Libya vatandaşlarını korumak, istikrarlı bir demokrasi inşa etmek ya da herhangi bir biçimde bir demokrasinin inşasına yardım etmek için değildi.

Ulusal kurumlar inşa etmek yabancı hükümetler tarafından değil, sadece ulus-devletin kendisi tarafından yapılmalıdır. NATO’yu Libya’yı istikrara kavuşturamamakla suçlamak mantıksızdır, çünkü zaten operasyonun amacı ilk etapta bu değildi. Ve NATO’nun ulus inşasına yardım etmesine izin vermek başka bir baskı biçiminin yol açacaktır, o da Libya’daki Batı Sömürgeciliği. Libya’nın bir devlet olarak başarısızlığı için dış nedenler aramak yerine, Libyalıların devlet için tüm sorumluluğu üstlenmelerinin ve devlet inşasını engelleyen iç etnik, sosyal ve politik çatışmalarla mücadele etmelerinin zamanı geldi. Realist bir siyasi yaklaşım her zaman uluslararası müdahalenin devletlerin çıkarları tarafından yönlendirildiğini varsayacaktır. Bu nedenle, yabancı güçlerden beklentilerini yeniden ayarlamak ve en az dış müdahale ile devlet kurma rolünü üstlenmek artık Libyalıların sorumluluğundadır.

Rowa Kordi

Lisans öğrencisi-Koç Üniversitesi & Erasmus University 


References

Elbakoush, E., & Wilson, N. (2022, January 24). Libya 10 years after revolution: To forgive or forget. United States Institute of Peace. Retrieved from https://www.usip.org/publications/2021/02/libya-10-years-after-revolution-forgive-or-forget 

ELHARATHI, M. M. (2014). Humanitarian Intervention: Morals Versus Realism: THE USE OF FORCE IN THE DEFENCE OF HUMAN RIGHTS IN LIBYA. World Affairs: The Journal of International Issues18(1), 72–85. https://www.jstor.org/stable/48504954

Pothier, S. (2022, February 7). NATO, Gaddafi, and the arab spring. MIR. Retrieved from https://www.mironline.ca/nato-gaddafi-and-the-arab-spring/ 

YouTube. (2019, April 19). Was the NATO intervention in Libya a mistake? YouTube. Retrieved from https://www.youtube.com/watch?v=n6RDksrVH5E 

Rowa Kordi, Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve İşletme Bölümü çift anadal son sınıf öğrencisidir. Halen Hollanda Erasmus Üniversitesi'nde değişim programı kapsamında uluslararası ilişkiler eğitimini tamamlamaktadır. İyi derecede İngilizce, Arapça ve Türkçe bilmektedir. Filistinli kökleri nedeniyle Rowa, Ortadoğu siyaseti, özellikle İsrail-Filistin çatışması konusunda her zaman tutkulu olmuştur. İlgi alanları arasında Siyaset Felsefesi, Amerika Birleşik Devletleri'nin Orta Doğu politikası ve neo-sömürgecilik bulunmaktadır. [ View all posts ]

Comments

Be the first to comment on this article

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Go to TOP