26-29 KASIM LEŞKER-İ TAYYİBE MUMBAİ SALDIRISI: KÜRESEL TERRÖRİZM’İN PAKİSTAN VE HİNDİSTAN İLİŞKİLERİNE YANSIMASI
Terörizm bir tür şiddet örneğidir. Şiddet; kişi, devlet ve gruplar arasında kurulabilecek denklemlerle gerçekleşen bir durumdur. Şiddet; nefret söylemi, bireysel terör, linç, isyan, başkaldırı, direniş, terör ve savaş şeklinde kendisini gösterir. Bu açıklamadan yola çıkarak terörün bireysel ve grupsal olarak gerçekleşeceği görülebilir. Gruplar arasında ve uluslararasında gerçekleşebilecek terörizm ise uluslararası mecrada defalarca örneği ve çalışmaları görülebilecek bir uluslararası ilişkiler yan dalıdır. Prof. Dr. Ergil bir çalışmasında terörizmi alçak gerilimli bir savaş örneği olarak ele alıyor. Yani savaşın maddi ve manevi yükünü kaldıramayacak olan bir grubun bir devlete veya başka bir diğer gruba karşı aldığı saldırgan ve hazırlıksızlıktan yararlanan saldırılar bütünü olarak ele alabiliriz. Terörün birçok farklı tanımı yapılabilecekken bu çalışmada ele alacağım Leşker’i Tayyibe’nin faaliyetlerine en çok benzerlik gösteren tanım kullanılmıştır. Küresel Terörizm İndekslerini (2017-2022) incelediğimizde Leşker’i Tayyibe’nin (LET) faaliyet gösterdiği devletlerden Afganistan’ın birinci sırada, Pakistan’ın altıncı sırada, Hindistan’ın on üçüncü sırada yer aldığı görülmekte. Diğer yandan yazımızın temel odaklandığı 2008 ve sonrası için 2006-2011 yıllarını inceleyecek olursak Pakistan’ın ikinci sırada, Afganistan’ın üçüncü sırada ve Hindistan’ın dördüncü sırada yer aldığını görmekteyiz. Bu istatistikler yazının temel amacı “Leşker-i Tayyibe’nin Hindistan’ın Mumbai kentinde 2008 yılında düzenlediği 164 kişi öldüğü, 308 kişinin de yaralandığı saldırın ardından özellikle Pakistan ve Hindistan’ın Küresel Terörizm İndeks listesinde geriye düşmeleri arasında bir bağlantı kurulabilir mi?” sorusuna cevap bulmak olacaktır.
“İKİ NÜKLEER GÜCÜN ÇEKİŞMESİ; PAKİSTAN VE HİNDİSTAN”
Şimdilerde aktif bir savaş içerisinde olmayan Pakistan ve Hindistan’ın arasındaki gerginlik çoğu zaman terör olaylarına yansısa da Pakistan’ın kuruluş yılı olarak kabul edilen 14 Ağustos 1947’den beri defalarca kez savaşın kıyısına kadar gelmişlerdir. Leşker-i Tayyibe’nin Hindistan’ın Mumbai kentinde 2008 yılında düzenlediği terör saldırısı da tam olarak bu tetikleyici olaylardan birsidir. Pakistan’ın Bağımsızlığı olarak adlandırılan 1947 aynı zamanda bir sömürge ülkesi olan “Britanya Hindistan’ının da Hindistan ve Pakistan olarak bölünmesinin tarihi olarak da anılır. Bu tarihten sonra da Pakistan ve Hindistan arasındaki çekişmeler iki devletin çatışması olarak uluslararası sahaya yansır. Bağımsızlığının ardından iç işlerindeki karışıklıklar nedeniyle 1956 yılınca İslam Cumhuriyet’i olan Pakistan ardından birçok iç savaş geçirdi. Bu iç karışıklıklar ise Bangladeş’in, Pakistan’dan ayrılmasıyla sonuçlandı. Bağımsızlığından bu yana bulunduğu bölge olan Asya’da “İslam Devleti olma” mücadelesi verdiğini öne süren Pakistan’ının yaşadığı karışıklar iki ülke arasındaki terör saldırılarında da yansıma gösterdi. Hindistan, ülkeye düzenlenen saldırılardan yerleşkesi Pakistan’da bulunan bazı terör örgütlerini sorumlu tutmuş ve Pakistan tarafından yaptırım uygulamasını beklerken Pakistan tarafında da durum benzer olarak gerçekleşmiştir.
“MÜSLÜMANLIĞIN YAYILMASININ ALLAH’IN EMRİ OLMASI NEDENİYLE CİHADIN GERÇEKLEŞTİRİLMESİNİ…”
Leşker-i Tayyibe 1987 yılında önderi olarak anılan Hafız Said tarafından kurulmuştur. Hafız Said’in yanı sıra Muhammed İkbal ve Abdullah Azzam tarafından kurulduğu iddia edilmektedir. Muhammed İkbal’in 1930’da Allahabad’da Tüm Hindistan Müslüman Ligi’nin açılış konuşmasında ilk kez bölgede Müslümanlar için bağımsız bir devletin gerekliliğinden bahsetmesi, İkbal’in Pakistan’ın kuruluşunda öncü olduğunu göstermektedir. “Leşker-i Tayyibe” Müslümanlığın yayılmasının Allah’ın emri olması nedeniyle cihadın gerçekleştirilmesini, dinin sesli bir şekilde duyurulması ve İslami kuraları tabii kalınmasını hedefler. Cumhurbaşkanı Arif Alvi’nin de 76. Bağımsızlık Günü’nde, “Onlarca yıldır Hindistan’ın zulmüne maruz kalan, baskı altındaki Cammu Keşmir” [i]olarak adlandırdığı Keşmir’i Pakistan’a katmayı hedefler. Diğer yandan Keşmir halkı Pakistan’a bağlanmak konusunda bir uzlaşmaya varmış değillerdir. Halkın bir çoğunluğu bağımsızlığı desteklemektedir. Bu konuda Pakistan ve Leşker-i Tayyibe’nin ortak bir çıkarda olması, Pakistan’ın Leşker-i Tayyibe’yi bölgede desteklediği iddialarını desteklemektedir.
Vehhâbîlik’in etkisi altında kalmış olan Hafız Said, konuşmalarındaki agresiflik ve yönlendiricilikle örgütün terör eylemlerindeki saldırganlığının en büyük göstergesidir. Bunun yanı sıra pek çok iddia ortaya atılmaktadır. Bunlardan en çok dikkat çeken ve Hindistan tarafından desteklenen iddia, Pakistan İstihbarat Servisi’nin örgütün kuruluşunda ve gelişiminde büyük rol oynadığıdır. Bu iddia, kendisini uluslararası mecrada “Pakistan İslam Cumhuriyeti” olarak adlandıran bir devlet için oldukça tehlikelidir.
Örgüt, Delhi’deki Hindistan parlamentosu saldırısından sorumlu tutulması sonrasında gelen baskılar nedeniyle 2001 yılında Pakistan’da resmî olarak yasaklanmıştır. Daha sonra Dava Cemaati (JUD) adı altında tekrar ortaya çıkan örgüt yazının konusu olan 2008’deki Mumbai saldırılarından sonra daha ciddi yaptırımlarla yasaklanmıştır ve lideri Hafız Said ev hapsine alınmıştır.
“ZITLIKLAR ŞEHRİ MUMBAİ”
Maharaştra eyaletinin başkenti Mumbai, Hindistan’ın güney bölgesinde yer alan ve zıtlıklar şehri olarak anılan bir şehirdir. Mumbai Limanı, Hindistan’ın en büyük limanıdır. Bu şehir bir anlamda Hindistan’ın bağımsızlığının temsilidir çünkü Hindistan’ın bağımsızlığın temsili Hint kapısı (Gate of india) bu şehirde bulunmaktadır. Bu sebeple özellikle bu bölgede olan terör saldırıları ve terör saldırılarının bu bölgede yoğunlaşması Mumbai’nin bu bağımsızlık anlamındaki önemini göstermektedir.
26- 29 Kasım 2008 tarihlerinde, Mumbai’de Leşker-i Tayyibe tarafından gerçekleştirilen eylemler uluslararası kamuoyunda oldukça dikkat çekmiş, Hindistan-Pakistan arasında gerginlikleri üst düzeye çıkarmıştır. Bu eylemler büyük ölçekle ve birden fazla hedefli terör saldırılarıdır. Bu çok hedefli saldırılar eş zamanlı olarak Chhatrapati Shivaji Terminus tren istasyonu, Taj Mahal Palace Hotel, Oberoi Trident Hotel, Leopold Cafe, Nariman House ve Cama Hospital konumlarında gerçekleştirilmiştir. Leopold Cafe’de hala duvarda duran mermi izleri bir camekan ile gelen turistlere sunuluyor. Saldırıların hemen ardından Hindistan tarafından Pakistan bağlantılı olarak adlandırılan saldırı, Islamabad yönetimi, daha önceki 2001 saldırılarında yaptığı gibi saldırıyı güçlü bir biçimde kanadığını belirtmiş. Bu sefer “Ortak bir düşman” imgesini kullanarak devam eden soruşturmada tam iş birliği yapma teklifinde bulunmuştu. Saldırıları Deccan Mücahitleri adlı bir örgüt üstlense de Hindistan Hükümeti’nin, İslamabad yönetimini ve Leşker-i Tayyibe’yi sorumlu tutmuş olmasının İslamabad yönetimi üstünde uluslararası bir baskı yaratmıştır. Pakistan hükümeti tarafından örgütün 2008’de Mumbai saldırıları nedeniyle tekrar yasaklanması ve lideri Hafız Said’in ev hapsine alınması Leşker-i Tayyibe’nin saldırıda rol oynadığının bir göstergesi olarak kamuoyuna yansımıştır.
Saldırıda Hindistan tarafından yakalanan on saldırganın Leşker-i Tayyibe üyesi olduğu belirlenmiş. Olaydan canlı ele geçilen terör örgütü mensubu Muhammed Ajmal Kasab, Kasım 2012’de Hindistan’da idam edilmiştir.
“SAİD’İN SUÇLU OLDUĞUNA DAİR AÇIK BİR ULUSLARARASI UZLAŞI VAR. ARALIK 2008’DE BİRLEŞMİŞ MİLLETLER GÜVENLİK KONSEYİNİN 1267 SAYILI KARARI…”
2008 Mumbai terör olaylarının ardından Leşker-i Tayyibe sadece Pakistan tarafından yasaklanmamış uluslararası kamuoyunda da terör örgütü listesine tam olarak alınmıştır. Bu ülkeler arasında 2001’de ABD Dışişleri Bakanlığı, Özel Olarak Belirlenmiş Küresel Terörist ve Yabancı Terör Örgütü olarak nitelendiren ABD’de de bulunmakta. ABD açıklamasında şu sözleri bulundurmakta “Said’in suçlu olduğuna dair açık bir uluslararası uzlaşı var. Aralık 2008’de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 1267 sayılı kararı gereğince yaptırım uygulanmıştı.” [ii]Ayrıca,Leşker-i Tayyibe’nin siyasi ayağı olan Dava Cemaati’nin lideri olarak anılan Hafız Said adına 2009 yılında İnterpol kırmızı bülten çıkarmıştır. Leşker-i Tayyibe’nin 2008’de gerçekleştirdiği bu eylemlerden sonra alınan tedbirlerle birlikte örgütün saldırıları dikkat çekici şekilde azalmıştır. Örgütün adını en son duyurduğu eylem 2008’de Mumbai’deki eylem olmuştur.
Comments