Hindistan’ın G20 Diplomasisi: Sürdürülebilir bir Geleceği Şekillendirmek
Son yıllarda G20, kuzey ve güney arasındaki işbirliğini geliştirmeye adanmış önemli bir uluslararası forum haline geldi. 19 ülkeden ve Avrupa Birliği’nden oluşan platform, önce 2022’de Endonezya, ardından da bu yıl Hindistan olmak üzere güney ülkelerine dönem başkanlığı verme eğiliminde.
Krizlerin ortaya çıkması, G20’nin küresel toplumla ilgili önemli sorgulamalara yol açan küresel bir platform olarak konumunu daha da sağlamlaştırmaktadır. Sağlık ve ekonomik krizlerin yeniden ortaya çıkması güney ülkelerini daha fazla etkilemektedir. Kuzey-Güney işbirliğinin anlaşılması günümüzde büyük önem taşımaktadır. Kuzey, güneyin kendi kapasitesini geliştirmesine yardımcı olmak için ortaklaşa bilgi, teknoloji ve sürdürülebilirlik geliştirmektedir.
G20 Zirvesi bu yıl Hindistan’da gerçekleşiyor ve ana tema olarak sürdürülebilir kalkınmaya vurgu yapılıyor. Hindistan hükümeti, hem kapsayıcı hem de sürdürülebilir bir toplum yaratmak amacıyla sürdürülebilir büyümeyi en önemli hedef olarak belirlemiştir. Hindistan, Endonezya ve Brezilya (Troyka) SKH gündemini ilerletmek ve sürekliliğini sağlamak için işbirliği yapmalıdır.
Bu yılki zirvenin ana teması “DÜNYA “nın insanlar, hayvanlar, bitkiler ve mikroorganizmaların birbirine bağımlı olduğu bir yer olduğudur. Hindistan ve diğer G20 ülkeleri sürdürülebilirlik ve sorumlu bir yaşam sürme konularına güçlü bir vurgu yapmaktadır. Sonuç olarak, zirvenin odaklandığı başlıca alanlar olan yeşil büyüme, dijital kamu altyapısının oluşturulması, kadınların öncülüğünde kalkınmanın teşvik edilmesi ve diğer önemli konular tartışmaların merkezinde yer alacaktır.
Dünya Nüfus İncelemesi tarafından öngörüldüğü üzere Hindistan’ın 2023 yılında dünyanın en kalabalık ülkesi olması beklenmektedir. 2023 planında ilk SKH olan yoksulluğun ortadan kaldırılması öncelikli bir hedeftir. Sosyal içerme ve nüfusun refahı, bir ulusun genel kapsayıcılığını, refahını ve kalkınmasını destekleyen temel unsurlardır. İyileştirilmiş temel hizmetler ve diğer sosyal koruma biçimleri yoksullukla mücadeleye dahildir. Dünya Bankası tarafından ortaya atılan “Çok Boyutlu Yoksulluk” kavramı, maddi yoksunluğu ele almanın ötesine geçerek temel altyapı hizmetlerine ve eğitime erişim eksikliğini de dikkate almaktadır.
Hindistan hükümetinin yoksulluk oranını azaltmaya yönelik önemli çabalarına rağmen, 2019 itibariyle ülkede 134 milyon kişi hala aşırı uçlarda yaşamaktadır. “Yoksulluğa Son” hedefi, “Sıfır Açlık” ve “İyi Sağlık ve Refah” gibi diğer hedeflerle birlikte gerçekleştirilmelidir.
Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine (SKH’ler) ulaşma yolundaki ilerleme altyapı, insan kaynakları, programlar ve politikalardaki gelişmeleri içermektedir. Hedef 17, “Hedefler için Ortaklıklar”, ikili anlaşmalar, sivil toplum kuruluşlarıyla etkileşim veya Dünya Bankası ve BM gibi çok taraflı kurumlarla işbirliği yoluyla alıcı ülkelere yardım sağlanmasında önemli bir rol oynamaktadır. G20 gibi uluslararası konferans ve zirveler, güney ülkeleri ile kuzey ülkeleri arasındaki işbirliği ve ortaklıkların geliştirilmesine yardımcı olmaktadır. Hindistan için G20, 2030 SKH gündeminin beklentilerini tartışmak üzere uluslararası kurumları, yatırımcıları ve üye ülkeleri bir araya getirmek için önemli bir fırsat sunmaktadır.
G20’de Afrika Birliği: Kapsayıcılık ve Sürdürülebilirliğe Ulaşmak İçin Bir Adım Daha
Modi’nin G20 zirvesinin açılış konuşmasında ifade ettiği “Sabka Saath” ya da “birliktelik ruhu”, Afrika Birliği’nin (AU) G20’de daimi üye olarak yer almasıyla büyük bir örnek teşkil etmektedir. Hindistan başbakanı bununla ilgili olarak şunları söyledi: “Şimdi hepimizin birlikte hareket etme zamanı… Kuzey ve Güney arasındaki uçurum, Doğu ve Batı arasındaki mesafe, gıda ve yakıt yönetimi, terörizm, siber güvenlik, sağlık, enerji veya su güvenliği, gelecek nesiller için bunlara sağlam bir çözüm bulmalıyız.” Modi, zirve başkanlığını gelişmekte olan ve gelişmiş ülkeler arasında işbirliğine doğru itmeye ve küresel güneyin sesini duyurmaya (AU’nun entegrasyonu örnek olarak gösterilebilir) istekli olmuştur.
Uzun zamandır beklenen bu entegrasyon, kıtanın uluslararası organlarda daha iyi temsil edilmesini ve kıtadaki pek çok ülkenin artan faiz oranları nedeniyle zayıfladığı ve korkunç bir borç yükü altında ezildiği bir dönemde küresel finans sistemindeki gelişmeleri etkilemesini sağlayacaktır.
Subscribe to DeepL Pro to edit this document. Visit www.DeepL.com/pro for more information. |
Hindistan’ın G20 diplomasisi: Sürdürülebilir bir Geleceği Şekillendirmek
Son yıllarda G20, kuzey ve güney arasındaki işbirliğini geliştirmeye adanmış önemli bir uluslararası forum haline geldi. 19 ülkeden ve Avrupa Birliği’nden oluşan platform, önce 2022’de Endonezya, ardından da bu yıl Hindistan olmak üzere güney ülkelerine dönem başkanlığı verme eğiliminde.
Krizlerin ortaya çıkması, G20’nin küresel toplumla ilgili önemli sorgulamalara yol açan küresel bir platform olarak konumunu daha da sağlamlaştırmaktadır. Sağlık ve ekonomik krizlerin yeniden ortaya çıkması güney ülkelerini daha fazla etkilemektedir. Kuzey-Güney işbirliğinin anlaşılması günümüzde büyük önem taşımaktadır. Kuzey, güneyin kendi kapasitesini geliştirmesine yardımcı olmak için ortaklaşa bilgi, teknoloji ve sürdürülebilirlik geliştirmektedir.
G20 Zirvesi bu yıl Hindistan’da gerçekleşiyor ve ana tema olarak sürdürülebilir kalkınmaya vurgu yapılıyor. Hindistan hükümeti, hem kapsayıcı hem de sürdürülebilir bir toplum yaratmak amacıyla sürdürülebilir büyümeyi en önemli hedef olarak belirlemiştir. Hindistan, Endonezya ve Brezilya (Troyka) SKH gündemini ilerletmek ve sürekliliğini sağlamak için işbirliği yapmalıdır.
Bu yılki zirvenin ana teması “DÜNYA “nın insanlar, hayvanlar, bitkiler ve mikroorganizmaların birbirine bağımlı olduğu bir yer olduğudur. Hindistan ve diğer G20 ülkeleri sürdürülebilirlik ve sorumlu bir yaşam sürme konularına güçlü bir vurgu yapmaktadır. Sonuç olarak, zirvenin odaklandığı başlıca alanlar olan yeşil büyüme, dijital kamu altyapısının oluşturulması, kadınların öncülüğünde kalkınmanın teşvik edilmesi ve diğer önemli konular tartışmaların merkezinde yer alacaktır.
Dünya Nüfus İncelemesi tarafından öngörüldüğü üzere Hindistan’ın 2023 yılında dünyanın en kalabalık ülkesi olması beklenmektedir. 2023 planında ilk SKH olan yoksulluğun ortadan kaldırılması öncelikli bir hedeftir. Sosyal içerme ve nüfusun refahı, bir ulusun genel kapsayıcılığını, refahını ve kalkınmasını destekleyen temel unsurlardır. İyileştirilmiş temel hizmetler ve diğer sosyal koruma biçimleri yoksullukla mücadeleye dahildir. Dünya Bankası tarafından ortaya atılan “Çok Boyutlu Yoksulluk” kavramı, maddi yoksunluğu ele almanın ötesine geçerek temel altyapı hizmetlerine ve eğitime erişim eksikliğini de dikkate almaktadır.
Hindistan hükümetinin yoksulluk oranını azaltmaya yönelik önemli çabalarına rağmen, 2019 itibariyle ülkede 134 milyon kişi hala aşırı uçlarda yaşamaktadır. “Yoksulluğa Son” hedefi, “Sıfır Açlık” ve “İyi Sağlık ve Refah” gibi diğer hedeflerle birlikte gerçekleştirilmelidir…
Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine (SKH’ler) ulaşma yolundaki ilerleme altyapı, insan kaynakları, programlar ve politikalardaki gelişmeleri içermektedir. Hedef 17, “Hedefler için Ortaklıklar”, ikili anlaşmalar, sivil toplum kuruluşlarıyla etkileşim veya Dünya Bankası ve BM gibi çok taraflı kurumlarla işbirliği yoluyla alıcı ülkelere yardım sağlanmasında önemli bir rol oynamaktadır. G20 gibi uluslararası konferans ve zirveler, güney ülkeleri ile kuzey ülkeleri arasındaki işbirliği ve ortaklıkların geliştirilmesine yardımcı olmaktadır. Hindistan için G20, 2030 SKH gündeminin beklentilerini tartışmak üzere uluslararası kurumları, yatırımcıları ve üye ülkeleri bir araya getirmek için önemli bir fırsat sunmaktadır.
G20’de Afrika Birliği: kapsayıcılık ve sürdürülebilirliğe ulaşmak için bir adım daha.
Modi’nin G20 zirvesinin açılış konuşmasında ifade ettiği “Sabka Saath” ya da “birliktelik ruhu”, Afrika Birliği’nin (AU) G20’de daimi üye olarak yer almasıyla büyük bir örnek teşkil etmektedir. Hindistan başbakanı bununla ilgili olarak şunları söyledi: “Şimdi hepimizin birlikte hareket etme zamanı… Kuzey ve Güney arasındaki uçurum, Doğu ve Batı arasındaki mesafe, gıda ve yakıt yönetimi, terörizm, siber güvenlik, sağlık, enerji veya su güvenliği, gelecek nesiller için bunlara sağlam bir çözüm bulmalıyız.” Modi, zirve başkanlığını gelişmekte olan ve gelişmiş ülkeler arasında işbirliğine doğru itmeye ve küresel güneyin sesini duyurmaya (AU’nun entegrasyonu örnek olarak gösterilebilir) istekli olmuştur.
Uzun zamandır beklenen bu entegrasyon, kıtanın uluslararası organlarda daha iyi temsil edilmesini ve kıtadaki pek çok ülkenin artan faiz oranları nedeniyle zayıfladığı ve korkunç bir borç yükü altında ezildiği bir dönemde küresel finans sistemindeki gelişmeleri etkilemesini sağlayacaktır.
Bununla birlikte, Afrika artık grubun gündemini etkileyecek ve güneyin ekonomik çıkarlarını destekleyecek kendi sesine sahip olacaktır. Bu da ekonomik ve sosyal kalkınma, iklim adaleti ve kıtanın karşılaştığı diğer ilgili sorunlara vurgu yapacaktır. Afrika yeni statüsüyle Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri gündemini yeniden canlandırıyor. Afrika kıtasının dahil edilmesinin G20 için olumlu bir nokta olduğunu söylemeye gerek yok zira kıta 1.4 milyar insana ev sahipliği yapıyor ve nüfusunun 2050 yılına kadar ikiye katlanması bekleniyor. Bu da Afrika birliğini gelecekte küresel tartışmalar için önemli bir oyuncu haline getiriyor.
Comments