AB Üyelik Hedefi Yolunda Bir Diğer Balkan Ülkesi: Arnavutluk

Haziran 2003’te Selanik Avrupa Konseyi sırasında AB üyeliği için potansiyel bir aday olarak belirlenen Arnavutluk, 2009 yılında resmi AB üyeliği başvurusunu sundu. Ekim 2012’de Avrupa Komisyonu Arnavutluk’a AB aday statüsü verilmesini önerdi ve Arnavutluk 2014 yılında AB tarafından aday statüsüne layık görüldü. Nisan 2018’de Komisyon, katılım müzakerelerinin başlatılması için koşulsuz bir öneri yayınladı. Mart 2020’de Avrupa Konseyi üyeleri, Genel İşler Konseyi’nin Arnavutluk ile katılım müzakerelerini başlatma kararını onayladı ve Temmuz 2020’de taslak müzakere çerçevesi Üye Devletlere sunuldu. (Commission, 2022) Temmuz 2022’de Arnavutluk ile katılım müzakerelerine ilişkin Hükümetlerarası Konferans düzenlendi ve Komisyon tarama sürecini başlattı. Bu yazıda, Arnavutluk’un AB üyeliğine giden yolda karşılaşabileceği zorluklar, tarihi arka plan ve uluslararası siyasi gündem çerçevesinden analiz edilecektir.

Tarihi Arka Plan

Soğuk Savaş döneminde sosyalist ideolojiyi benimseyerek Doğu bloğunda yer alan Arnavutluk, Yugoslavya Komünizmi’nin desteği ile iç siyaset ve dış ilişkilerde farklı bir sürece girdi. Enver Hoca’nın iktidarına denk gelen bu süreçte Arnavutluk; çeşitli alt yapı çalışmaları(ilk demiryolu hattının inşası), okur-yazarlık oranının arttırılması ve bağımsız tarım anlayışının yanı sıra dinin, özel mülkiyetin ve yurtdışı seyahatinin yasaklanması, dini tesislerin kapatılması ve binlerce muhalifin infaz edilmesi gibi olaylara sahne oldu. (Özlem, 2009) 1967 yılına gelindiğinde ise Arnavutluk ‘’ilk ateist devlet’’ olarak adını tarih sahnesine yazdırdı. (Emin, 2014)

Enver Hoca’nın, dini dışarıdan gelecek ayrılıkçı hareketlere karşı zayıf bir nokta olarak görmesinden mütevellit din kavramını toplum düzeyinde yok ederek ülkesine karşı yapılabilecek saldırıları etkisiz hale getirme niyeti ve Sovyet Hakimiyeti sonucu Arnavutluk’taki demokrasi bilinci zaafiyete uğradı. (Özlem, 2009) Toplum düzeyinden bireylere etki eden hak ve hürriyetlerin kısıtlanma müdahalesi ekonomik özgürlüğe de sirayet ederek Arnavutluk’un Rusya ve Çin gibi büyük devletler ile işbirliği içerisine girmesine neden oldu. Zaman içerisinde şahıslar boyutunda kalan ikili ilişkiler sonucu uydu devlet haline gelen Arnavutluk dışa kapalı bir hal aldı.

20.yy’nin sonlarına gelindiğinde, Arnavutluk’un Soğuk Savaş’ın sona ermesi sonucu ortaya çıkan yeni dünya düzenine ne kadar hazırlıksız olduğu gayet belirgindi. Bu enkazdan kurtulmaya yönelik ilk adım 31 Mart 1991’de atıldı ve Arnavutluk’ta çok partili sisteme geçildi. Bu aynı zamanda çoğulcu ve liberal bir rejime geçişin başlangıcıydı. İlerleyen yıllarda Yugoslavya’nın dağılması ve etnik gruplar arasındaki savaşlardan görece daha az etkilenen Arnavutluk yeni bir gerçekle yüzleşti: Arnavut Diasporası. Balkanlar’daki etnik mozaik, Arnavutluk’ta homojen bir görünümle tezahür etse de milyonlarca Arnavut’un Makedonya ve Kosova gibi komşu ülkelerde bulunması Balkanlar’daki Arnavut sorununun somut bir örneğiydi.

21.yy’nin başlarına kadar Arnavutluk’ta atılan demokratikleşme adımlarına paralel olarak Avrupa Birliği de özellikle Bosna’da yaşanan katliam sonrası, dünya kamuoyundaki ‘’vasıfsız’’ imajından kurtulmaya yönelik çalışmalarda bulundu. Bir başka deyişle, ‘’economic giant, political dwarf, military worm’’[2](ekonomik dev, politik cüce, askeri solucan) yakıştırmalarından sıyrılarak sadece ekonomi alanında etkili olmadığını kanıtlamak için çeşitli hamleler yaptı. Bunlardan biri de Ohri Çerçeve Anlaşmasıydı. 2001 yılında AB arabulucusu François Léotard’ın katılımıyla, etnik haklar konusunda birçok değişikliğe zemin hazırlayan bu anlaşma ile, Makedonya’daki dil kullanımına yenilikler getirilerek ülke popülasyonunun %20’sinden fazlasının konuştuğu ve içinde Arnavutça’nın da bulunduğu diller, Makedonca ile beraber resmî dil özelliği kazandı. (BRUNNBAUER, 2002) 1 Ocak 2008’de Arnavutluk ile AB arasındaki vize kolaylaştırma ve geri kabul anlaşmaları yürürlüğe girdi. 8 Kasım 2010’da Avrupa Birliği Konseyi, Arnavutluk vatandaşları için AB’ye vizesiz seyahati onayladı ve karar 15 Aralık 2010’da yürürlüğe girdi. (Commission, 2022)

Uluslararası Siyasi Gündem ve Değerlendirme

Demokratikleşme, ekonomi, nüfus, coğrafya, dış ilişkiler ve kimlik gibi, AB üyelik kriterleri içerisinde yer alan, faktörler göz önünde bulundurulduğunda Arnavutluk’un AB üyeliğine giden yolda birçok engeli aşması gerekmektedir. Avrupa Komisyonu tarafından belirtildiği üzere (2014), “Üye olma ihtimali, AB üyesi olmak isteyen ülkelerde demokratik ve ekonomik reformlar için güçlü bir teşviktir.” (s. 1) The Economist’in yayınladığı 2021 Demokrasi Endeksi Raporu’na[3]bakıldığında (27 AB üye devleti kendi aralarında sıralandığında), Romanya 6.43 puanla son sırada yer almaktadır. Aynı raporda, kusurlu demokrasi olarak tanımlanan Arnavutluk ise 6.11 puan ile Romanya’nın bile gerisindedir.

Serbest piyasa ekonomisine zorlu bir geçiş yaşayan Arnavutluk’ta sosyo-ekonomik problemler halâ siyaseti en çok meşgul eden hususların başında gelmektedir. Esasen ciddi bir ekonomik potansiyele sahip olan Arnavutluk tarım, turizm ve enerji sektöründe hedeflenen başarıyı sağlayamamıştır. Öte yandan yolsuzlukla mücadele ve yatırım güvenliği konusundaki eksiklikler dış yatırımcıların ilgisiz kalmasına sebebiyet vermektedir. (Emin, 2014)

1990 sonrası AB üyesi Yunanistan ile birçok siyasi gerilim yaşayan Arnavutluk için deniz sınırının belirlenmesi konusundaki anlaşmazlık ayrı bir yer tutmaktadır. 2009’da Arnavutluk hükümeti tarafından yapılan anlaşma, ülke çıkarlarına ters düştüğü gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. Ayrıca Yunanistan’ın batısında Ar­navutların yaşadığı bölgeden ismini alan “Çameria”[4] meselesi halâ çözülememiştir. (Emin, 2014)

Kimlik faktörüne gelindiğinde, Arnavutluk’u da tıpkı Türkiye gibi ‘’torn country’’ yani parçalanmış ve ayrışmış bir ülke olarak tanımlamak gayet mümkündür. (RUMELİLİ, 2008) Kültürel olarak Geg(Kuzey’li) ve Tosk(Güney’li) ayrımının yanısıra, ülke nüfusunun yarısından fazlasını Müslümanlar, %10’unu Katolikler ve %6.7’lik dilimini ise Ortodokslar oluşturmaktadır. Osmanlı’dan kalma Bektaşi mirasını üstlenen ve halen bu mirasa sahip çıkan Arnavutluk’un başbakanı Edi Rama’nın (2021) verdiği ropörtaj aslında şahıslar düzeyinden topluma mâl edilebilecek niteliktedir:  ‘’Ben katoliğim. Eşim Müslüman. İki çocuğumuz Ortodoks. En küçük oğlumuz isterse Musevi inancını seçebilir.’’ (s. 1) Dini inanç konusundaki bu ayrışmayı(çeşitlilik) fikri boyutta da görmek mümkündür. Dindar kesim tarafından bir zalim olarak anılan Enver Hoca, farklı kesimler için büyük bir devrimci ve halk kahramanıdır. Bir başka deyişle, Tiran’da öğle ezanı okunurken bir hediyelik eşya dükkanında Enver Hoca heykelciklerini görmek mümkündür.

Tüm bu faktörler göz önüne alındığında, Arnavutluk geçmişten bugüne hatrı sayılır bir gelişim katetse de siyasi ve ekonomik istikrar, refah ve sosyal bütünlük sağlanamamıştır. Homojen bir görünüm sunan AB için, dahili zor olan ve birliğe uyumlu olmayan bir bileşenin kabulü zor gözükmektedir. Ancak yine de uluslararası siyasette ve diplomaside her şeyin mümkün olabileceğini unutmamak gerekir.

Ömer Valyozoğlu


Kaynaklar

BRUNNBAUER, U. (2002). The Implementation of the Ohrid Agreement: Ethnic Macedonian Resentments. JEMIE, 1-24.

Commission, E. (2014). Enlargement Strategy and Main Challenges 2014-15. COMMUNICATION FROM THE COMMISSION TO THE EUROPEAN PARLIAMENT, THE COUNCIL, THE EUROPEAN ECONOMIC AND SOCIAL COMMITTEE AND THE COMMITTEE OF THE REGIONS , European Commission.

Commission, E. (2022). European Neighbourhood Policy and Enlargement Negotiations. neighbourhood-enlargement.ec.europa.eu: https://neighbourhood-enlargement.ec.europa.eu/enlargement-policy/albania_en adresinden alındı

Emin, N. (2014). Arnavutluk Siyasetini Anlama Kılavuzu. Ankara: SETA.

Kershaw, M. (2018, August 7). How National Identity Influences US Foreign Policy. Sheffield Academic Press, s. 1-5.

Özlem, K. (2009, Ocak 14). Dış Politika Ekseninde Balkanlarda Arnavutlar ve Arnavutluk. Turan-Sam. https://www.turansam.org/makale.php?id=293 adresinden alındı

Rama, E. (2021, August 26). “I am a Catholic, my wife is a Muslim, and my two children are Orthodox”. https://www.b92.net/eng/news/region.php?yyyy=2021&mm=08&dd=26&nav_id=111547 adresinden alındı

RUMELİLİ, B. (2008). Negotiating Europe: EU-Turkey Relations from an Identity Perspective. Insight Turkey, 97-110.


[1] Kuvendi i Republikës së Shqipërisë (Arnavutluk Cumhuriyeti Meclisi)

[2] AB bazen ekonomik bir dev ve politik bir cüce olarak tanımlanır. Bu tanımlama, AB ve üye devletlerin geleneksel olarak en önemli siyasi ve askeri meseleler için ABD liderliğine ve rehberliğine ihtiyaç duyduklarını öne süren bir düşünceyi ortaya koyar.

[3] Demokrasi Endeksi, Economist Intelligence Unit (EIU) tarafından derlenen bir endekstir. Endeks, çoğulculuğu, sivil özgürlükleri ve siyasi kültürü ölçen beş farklı kategoride gruplandırılmış 60 göstergeye dayanmaktadır. Sayısal bir puana ve sıralamaya ek olarak, endeks her ülkeyi tam demokrasiler, kusurlu demokrasiler, melez rejimler ve otoriter rejimler olmak üzere 4 farklı şekilde çeşitlendirir.

[4] Arnavut azınlıklara hak tanınmaması

[5] Xhamia e Namazgjasë-Xhamia e Madhe e Tiranës (Namazgâh Câmiî veya Tiran Büyük Câmiî), meclisin hemen yanında yer almaktadır.

Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümü, 2022 mezunudur. Akademik ilgi alanları; Türkiye-AB İlişkileri, Türk Dış Politikası, Türk-Yunan İlişkileri, Türkiye Siyasi Tarihi, Türkiye Ekonomi Politikaları, Uluslararası Müzakereler, Yükselme-Duraklama-Gerileme Dönemi Osmanlı Tarihi, 7. yy. İslam Tarihi ve Tasavvuf(Sûfizm, Mistisizm). [ View all posts ]

Comments

Be the first to comment on this article

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Go to TOP