İran-Venezuela İlişkileri: Amerika’ya Yapılan Bir Çevreleme Politikası mı?

Dünyanın en etkin çatışma bölgesi olan Orta Doğu’da, ABD’nin kendisine en ciddi tehdit olarak gördüğü bir ülke varsa o da İran’dır. Molla Rejimi kurulduğu günden bugüne, ABD ve müttefikleri için ciddi bir tehdit olan İran’ın kendisinden hayli uzak olan Latin Amerika’daki diplomatik ilişkileri, ABD’nin Orta Doğu’da kendisini çevrelemesine cevap olarak hazırlanmış ancak nihayetinde verilemeyen bir cevap olmuştur. Amerika’ya karşı geliştirilemeyen bu politikanın altında çeşitli sebepler yatıyor.

Latin Amerika’daki en büyük İran dostu ülke de esasında Venezuela olarak göze çarpar; zaten söz konusu ülke İran’ın kıtaya açılan kapısıdır.

İran’ın Latin Amerika’ya (LA) olan ilgisi 2005-2013 yılları arasında İran Cumhurbaşkanlığı görevini yürütmüş olan Ahmedinejad ile başlar. Daha öncesinde İran’ın LA’yla ilişkisi petrol bağından öteye geçememiştir. Kaldı ki, İran ve Venezuela ilişkileri de 1960’ta OPEC’in kurulmasıyla beraber başladığını da belirtmekte fayda var.

1979 Devrimi ile İran’ın LA’da hareket sahası kısıtlanmış oldu. Meksika ve Şili gibi ülkeler ABD’nin yanında dururken, Küba, Uruguay ve Brezilya gibi ülkeler İran ile ilişkilerini geliştirmeye başladılar.[1] Ancak 1979-2000 arası dönemde LA İran için çok da önem arz etmiyordu.

LA’da yükselen sol popülaritesi Venezuela’yı da vurdu ve 2001’de Chavez iktidara geldi. İkili arasındaki ilişkiler bu noktadan itibaren derinleşecektir. İran ve Venezuela küresel siyasette batı karşıtı müttefikler ararken birbirlerini buldular. 2002 senesinde Chavez’e yapılan darbe teşebbüsünden sonra Chavez daha da keskin batı düşmanı bir tutum sergileyerek İran’ı stratejik bir ortak olarak görmeye başladı. İran açısından da George W. Bush’un ileriki dönemlerde Orta Doğu’yu kaosa sürükleyen politikasıyla beraber bölgede artan ABD tehdidi, LA’ya Venezuela tarafından nüfus etme isteğini doğurdu. İran bundan böyle LA dış politikasını Venezuela üzerinden yürütecektir.[2]

Orta Doğu ülkelerinin çoğunda görüldüğü üzere, İran’da da dış politika hükumete göre keskin değişimler yaşar. Latin Amerika özelinde bu değişimi daha derinden hissettik. Hem Ahmedinejad’ın iktidardan ayrılması hem de Arap Baharı’ndan ötürü İran’ın bölgeye olan ilişkisi oldukça soğudu. Aynı zamanda Ruhani, Afrika ve Latin Amerika’da stratejik ittifaklar kurabilmek için Batı ile çatışma yerine, ilişkilerini geliştirme yoluna gitti ve bu da İran’ın bölgedeki ABD karşıtı ülkeler ile mesafesini açtı.[3]

2016’dan sonra İran yeniden politika değişimine giderek daha batı karşıtı bir tutum sergilemeye başladı ve tam da bu sene İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif bölgeye önemli bir ziyaret gerçekleştirerek İran’ın bölgeye dönüşünün sinyalini verdi. Bu noktadan itibaren Maduro Venezuela’sı ile ilişkiler de artarak devam edecektir.[4]

Maduro ile artan ilişkiler hem politik hem de ekonomik olarak gelişerek ve ikili arasında büyük anlaşmalar imzalandığını not edelim. Bunların belki de en büyüğüne yakın bir zamanda şahit olduk. Haziran ayında İran ve Venezuela arasında 20 yıllık stratejik iş birliği anlaşması imzalandı: bu büyük bir atılım. Aynı zamanda 11 gün önce iki ülke arası direkt uçuşlar başladı.[5] Ancak bir nüans varsa o da İran’ın Orta Doğu’da batı müttefiki ülkelerce çevrelendiğidir. Bununla beraber Ukrayna’daki krizden ötürü dünyada artan yüksek petrol fiyatları ABD’nin Venezuela ile ilişkilerini geliştirmeye itti. 19. yy’de Amerikalı bir senatörün dediği “cotton is king” (pamuk kraldır) lafını, bugün petrol için söylememiz mümkün. Devletlerin ilişkilerini etkileyen bu yeraltı kaynağından ötürü, Amerika’nın Venezuela ile ilişkilerinin önümüzdeki dönemde daha da gelişeceğini düşünüyorum. Venezuela’nın yapmış olduğu 20 yıllık iş birliği anlaşmasının, ABD ile diyaloğun başlamasıyla beraber İran’ı dengelemek için attığı bir adım olduğu kanaatindeyim. Orta ve uzun vadede, İran’ın Venezuela’daki ve Latin Amerika’daki varlığının Amerika’yı endişelendirebilecek potansiyele sahip olduğunu öngörmüyorum.

Muhammed F. Çetinkaya

Yüksek Lisans Öğrencisi-Boston University Pardee School of Global Studies


[1] Özkan, M. (n.d.). İran’in Latin Amerika Politikası. Retrieved July 29, 2022, from https://iramcenter.org/d_hbanaliz/Analiz_ic_YranYn_Latin_Amerika_PolitikasY_1.pdf  

[2] İbid, sf. 8

[3] Federico Pinedo, Informe sobre las relaciones entre Iran y America Latina, Friends of Israel Initiative, Paper no: 34, Kasım 2015, s. 16-17.

[4] Irán vuelve a América Latina: ¿Qué significa para la región? RT en Español. (2016, August 22). Retrieved July 29, 2022, from https://actualidad.rt.com/actualidad/216790-vuelta-iran-america-latina

[5] İran, Venezuela ile 20 Yıllık iş Birliği Anlaşması Imzaladı. ŞARKUL AVSAT. (2222, December 6). Retrieved July 29, 2022, from https://turkish.aawsat.com/home/article/3698301/i%CC%87ran-venezuela-ile-20-y%C4%B1ll%C4%B1k-i%C5%9F-birli%C4%9Fi-anla%C5%9Fmas%C4%B1-imzalad%C4%B1

2022 senesinde Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünden mezun olmuştur. Lisans eğitimi döneminde Tarih bölümünde Yandal yapmış, Diplomasi ve Uluslararası Politik Ekonomi alanında uzmanlaşma programlarını tamamlamıştır. Boston Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler alanında Yüksek Lisans çalışmalarına devam etmektedir. Akademik ilgi alanları arasında Türkiye-İsrail ilişkileri, Diplomasi, Türk Dış Politikası, İç Savaş Dönemi Amerikan Tarihi ve Orta Doğu çalışmaları yer almaktadır. İleri seviyede İngilizce ve orta seviyede İspanyolca bilmektedir. [ View all posts ]

Comments

Be the first to comment on this article

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Go to TOP