Srebrenitsa Soykırımı ve 27 Yıl Sonra Gelen Özür
İnsan, dünyanın gördüğü gibi olduğuna asla inanmadı. Bu yüzden güç kullanarak hep dünyayı ve onu yöneten insanları yönlendirmeyi tercih etti. Balkanlar yüzyıllardır totaliter, bağımlı ve asker odaklı siyasi sistem içerisinde sıkışıp kaldı. Bu sıkışmanın temel sebeplerinden biri de özellikle 1990’larda, bölgeyi işlevsizleştirmek ve herhangi bir yumuşak veya sert gücün etkisine açık hale getirebilmek için kullanılan […]
İnsan, dünyanın gördüğü gibi olduğuna asla inanmadı. Bu yüzden güç kullanarak hep dünyayı ve onu yöneten insanları yönlendirmeyi tercih etti. Balkanlar yüzyıllardır totaliter, bağımlı ve asker odaklı siyasi sistem içerisinde sıkışıp kaldı. Bu sıkışmanın temel sebeplerinden biri de özellikle 1990’larda, bölgeyi işlevsizleştirmek ve herhangi bir yumuşak veya sert gücün etkisine açık hale getirebilmek için kullanılan etnisite/ etnik gruplaşma olmuştur. Bu açıklık beraberinde aktif olarak sert gücün bölgede kullanılmasını sağlamıştır. Yazıma bu sözler ile başlamamın nedeni aslında Srebrenitsa’nın tesliminin Birleşmiş Milletler gözleminde gerçekleşen diplomatik bir sürece tabi olmadığını göstermektir.
Bu yazımda Srebrenitsa Soykırımı’nından ve 11 Temmuz 2022’de gelen Hollanda özüründen bahsedeceğim. Yazı boyunca Srebranitsa’da gerçekleşen 5 günlük eylemi soykırım olarak adlandıracağım çünkü Srebrenitsa Soykırımının başını çeken Bosnalı Sırp Komutan Ratko Mladiç’in soykırım suçlaması ve mahkumiyeti BM mahkemesi tarafından 8 Haziran 2021 yılında onaylanmıştır.[1]
Bosna savaşı, 1 Mart 1992 ve 14 Aralık 1995 yılları arasında gerçekleşmiştir. Bu savaş sürecinde bölgedeki etnik gruplaşmaları derinden tetikleyen ve soykırıma varmasına neden olan ise Bosna-Hersek’in bağımsızlığının Bosnalılar arasında yapılacak bir referanduma bırakılması olmuştur. Bosna-Hersek o dönemde Boşnak, Sırp ve Hırvatların karışımı durumundaydı.
Srebrenitsa ise Bosna-Hersek ve Sırp Cumhuriyetinin sınırında bulunan ve savaşın bitiminden yaklaşık iki yıl önce 1993 yılında BM Güvenlik Konseyi tarafından tarafsız ve güvenli bölge ilan edilmiş bir kentti.[2] Ratko Mladiç, tarafsız bölge ilan edilen Srebrenitsa’nın tarafsızlığını bozma amacıyla Dayton Barış Antlaşması imzalanmadan önce Bosna’daki etnik durumu değiştirmeyi hedefledi. Şu an Srebrenitsa’nın Sırp çoğunluğunda olduğu göz önüne alınırsa da başarmış gözüküyor.
“Türklere karşı olan isyanın anısına Müslümanlardan intikam vakti geldi.”
Aslında bu olayı soykırım haline getiren şey Ratko Mladiç’in 11 Temmuz 1995’te Srebrenitsa sokaklarında gezerken söylediği sözler olmuştur: “Türklere karşı olan isyanın anısına Müslümanlardan intikam vakti geldi.” Katliam topluca öldürme ve kırım anlamına gelir ancak soykırım siyasal, ulusal, ırksal bir nedenle savunmasız bir azınlığı yok etmektir. Mladiç sözlerinde her zaman duyduğu ırksal ve tarihsel nefreti göstermiş ve aynı zamanda aşılamaya çalışmıştır.
Srebrenitsa’nın Dayton Barış Antlaşması’nın imzalanmasından yaklaşık iki yıl önce tarafsız bölge ilan edilmiş olması demek yerli halkın silahsızlaştırılması ve sonuç olarak herhangi bir müdahaleye açık hale gelmesi demektir. Bu nedenle BM tarafından hakları ve canları korunmalıdır ancak 11 Temmuz 1995 Srebrenitsa’ da böyle bir görüntü yoktu.
BM Temsilcisi Dutchbat askerleri komutanı Albay Thom Karremans, Srebrenista’ya şu sözlerle seslenmiştir, “Yaşamlarınız Birleşmiş Milletlerin garantisi altındadır.” Karremans bu sözleri 30 askeri Mladiç tarafından esir alınmadan ve Srebrenitsa’da, Mladiç’ten adeta azar yemeden önce söylemiştir
Hollanda hükümeti 11 Temmuz 2022 yılında kurbanların akrabalarından özür diledi. Hollanda hükümeti, aradan 27 yıl geçse de uluslararası toplumda Srebrenitsa’ya yeterli korumanın ve desteğin sağlanamadığı kabul eden nadir ülkelerde biri oldu. Bu özrün sonucunda kurban yakınlarına tazminat ödenip ödenmeyeceğine karar verilmesi için bir soruşturma açılması gerekiyor. Hollanda’nın özrü, soruşturma açılma ihtimalini ortaya çıkarıyor ve adeta soruşturma için Hollanda’nın onayı oluyor. ABD gibi Srebrenitsa Soykırımı’nı anan ülkelerden Hollanda’nın özrü ve sonrasındaki yaptırımlar hakkında hiçbir ses çıkmaması ise dikkatlerden kaçmıyor. Akıllardaki ise yine sorular kalıyor, “Srebrenitsa Soykırımı’nda korunamayan kurbanların hakları yıllar sonra korunabilecek mi? Yoksa 27 yıl önce güvenli bölgede gerçekleşen soykırım görmezden gelindiği gibi bu özür de görmezden mi gelinecekti?”
Efsa Demirhan
[1] United Nations News. “UN court upholds Ratko Mladić convictions and life sentence”. erişim: 26 Temmuz 2022. https://news.un.org/en/story/2021/06/1093582
[2] İlker, A. L. P.
Comments